Onlar Da İnsandı Kitap Özeti Konusu Karakterler Eleştirisi, Cengiz Dağcı

0

Cengiz Dağcı’nın Onlar Da İnsandı adlı eseri, Kırım Türklerinin Rus işgali altında yaşadığı zulmü, topraklarına olan bağlılıklarını ve hayatta kalma mücadelelerini anlatan dramatik bir romandır. Bekir ve ailesi üzerinden, işgal altındaki halkın kimlik mücadelesi ve savaşın yıkıcı etkileri ele alınır.

Onlar Da İnsandı – Cengiz Dağcı

Cengiz Dağcı’nın Onlar Da İnsandı romanı, Kırım Türklerinin Rus işgali altında yaşadığı zorlukları ve baskıları konu alır. Yazarın kendi köyü olan Kızıltaş Köyü‘nde geçen olaylar, Türk köylülerinin topraklarına el konulması, ailelerinin parçalanması ve kültürel kimliklerinin yok edilmeye çalışılması üzerine kurgulanmıştır. Romanın ana karakteri olan Bekir ve ailesi üzerinden, Rusların Kırım Türkleri üzerindeki baskıları dramatik bir şekilde anlatılır. Dağcı, bu eserinde insanın toprakla ve kimlikle olan bağını, savaşın getirdiği acıları ve insan onurunun ayakta kalma mücadelesini işler.

Onlar Da İnsandı

Yazarın Yaşam Öyküsü

Cengiz Dağcı, 1920 yılında Kırım’ın Kızıltaş Köyü’nde doğdu. Çocukluğu, Kırım Türklerinin Rus baskısı altında yaşadığı zor şartlarla geçti. Özellikle Rus emperyalizmi ve Sovyet rejiminin zulmü, onun hayatında derin izler bıraktı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara esir düştü ve savaş sonrası hayatını Londra’da sürdürdü. Dağcı’nın romanlarının büyük bir kısmı Kırım Türklerinin yaşadığı dramları ve zulümleri konu alır. Bu eserlerde kendi yaşamından izler bulmak mümkündür.

Cengiz Dağcı’nın diğer önemli eserleri arasında Ölüm ve Korku Günleri, O Topraklar Bizimdi, Korkunç Yıllar, Genç Temuçin gibi romanlar yer alır. Dağcı’nın eserleri, Kırım Türklerinin çektiği acıları ve insan hakları ihlallerini dünya edebiyatına taşımıştır.

Kitabın Özeti

Onlar Da İnsandı, Kırım Türkleri’nin topraklarına el konulması ve zorla göç ettirilmelerini anlatan dramatik bir romandır. Romanın ana karakteri olan Bekir, bir gün çok sevdiği ineği Macik‘i doğum yapması için yakın bir köye götürürken, Rus işgaline dair söylentilerle karşı karşıya kalır. Roman, Bekir’in yaşadığı bu küçük anekdotla başlasa da, köyü ve ailesi üzerinde yaklaşan felaketlerin işaretlerini taşır.

Bekir, tütün tarlasında çalışırken ailesiyle birlikte zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi verir. Eşi Esma ve kızı Ayşe ile birlikte toprağı işlerler. Ancak işleri çok yavaş ilerlemektedir. Bir gün, iki Rusla karşılaşan Bekir, onların topraklarını almak için geldiklerini düşünür. İvan ve oğlu Kala Mata isimli bu Ruslar, aslında iş aramak için köye gelmişlerdir. Bekir, başlangıçta onlardan korksa da, daha sonra onlara acır ve tarlasında çalışmaları için iş verir.

Köydeki Rus İşgali ve Aile İçi Gerilimler

Rusların gelişiyle köydeki hayat ve Bekir’in ailesi üzerinde gerilimler başlar. Esma, Rusların uğursuzluk getireceğini düşünerek, kocasına bu iki adamı evlerinden uzaklaştırmasını söyler. Bekir ise karısının bu endişelerini dikkate almaz. Ancak Rusların varlığıyla birlikte evde aksilikler baş göstermeye başlar. Macik’in hastalanması ve Bekir’in Rusların tarlayı ele geçireceği korkusuyla paranoyaklaşması, köydeki huzursuzluğun arttığını gösterir.

Bir gün, Bekir tarlasını ölçen iki adamla karşılaşır. Bu adamların, tarlasını almak için çalıştıklarını düşünür. Aslında bu adamlar, sadece mühendislerdir ve köyde yapılacak yeni yollar için ölçüm yapmaktadırlar. Ancak Bekir, bu adamların tarlasına el koyacağını düşündüğü için onlara büyük bir öfke besler.

Yalta Seyahati ve Seyd Ali ile Barışma

Bekir, bir gün yıllık ihtiyaçlarını karşılamak için Yalta‘ya gider. Burada, Çıfıt Lepik adında bir Yahudiden alışveriş yapar. Lepik, onu kandırarak ihtiyacından fazla mal almasını sağlar. Yalta’dan dönerken Bekir, köylüsü Seyd Ali ile karşılaşır. Seyd Ali ile araları bozuk olan Bekir, uzun süredir birbirlerinden uzak durmaktadır. Ancak bu karşılaşma, aralarındaki küskünlüğü sona erdirir. İki eski dost, bu karşılaşmada barışır ve kucaklaşıp gözyaşı dökerler.

Ayşe ve Remzi’nin Evliliği

Bekir’in kızı Ayşe, köyün gençlerinden Remzi ile evlenir. Ancak bu evlilikten kısa süre önce Ayşe, İvan tarafından saldırıya uğrar ve dövülür. Ayşe, bu olayı babasına anlatmaktan korkar ve içine kapanır. Remzi ile evlenmesiyle birlikte yeni bir hayata adım atan Ayşe, bu evliliğin onu daha mutlu bir hayata kavuşturacağına inanır.

Rusların Köydeki İlerleyişi ve Bekir’in Direnişi

Rusların köy üzerindeki baskısı her geçen gün artmaktadır. İvan, köydeki Müslümanlara büyük zulüm yapmaya başlar. Ruslar köyde hırsızlık yapmaya başlar, Müslümanları hapishaneye atar ve köyün kontrolünü ele geçirirler. Bu dönemde, köyde büyük bir deprem olur ve bu deprem hapishanenin duvarlarının yıkılmasına yol açar. Mahkumlar kaçar, ancak köyde büyük bir kaos başlar.

Kala Mata, bu deprem sırasında hayatını kaybeder. Bekir ve damadı Remzi, Kala Mata’nın cesedini gömmek için bir mezarlık aramaya çıkarlar. Ancak yolda, İvan tarafından gönderilen bir araba Remzi’nin ölümüne yol açar. Bu ölüm, Bekir ve ailesi için büyük bir yıkım olur.

Son Direniş ve Bekir’in Ölümü

Bahar geldiğinde köyde yol yapımı çalışmaları hız kazanır. Bu yol, köyün Ruslar tarafından tamamen kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Remzi’nin ölümünden sonra Ayşe, hamile haliyle babasının evine döner. Köydeki yol yapımı ve Rusların istilası devam ederken, Bekir’in tarlası Ruslar tarafından tehdit edilmektedir. Ruslar, Kuşkaya adını verdikleri büyük kayayı dinamitleyip Bekir’in tarlasına zarar vermek istemektedirler. Bekir, tarlasını kimseye vermemekte kararlıdır ve bu direnişi sırasında kaya parçalarının altında kalarak hayatını kaybeder.

Kış mevsimi geldiğinde, Esma ve hamile olan Ayşe, köydeki Seyd Ali‘nin evine taşınırlar. Bu sırada, Ruslar köyde Lenin ve komünizm propagandası yapmaya başlamıştır. Birçok Müslüman köylü öldürülmüş ya da sürgüne gönderilmiştir. Ayşe, bu zor koşullar altında çocuğunu doğurur ve ona Selim adını verir.

Romanın Temaları ve Toplumsal Eleştiriler

Toprak ve Kimlik Bağı

Romandaki en güçlü temalardan biri, insanın toprakla olan bağının anlatılmasıdır. Bekir ve ailesi, tütün tarlasını hayatlarının bir parçası olarak görmektedir. Toprak, sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda kimliğin ve varoluşun bir sembolüdür. Ruslar tarafından tehdit edilen bu toprak, Bekir’in hayatının en önemli parçasıdır. Roman, toprak mücadelesi üzerinden, Kırım Türklerinin kimliklerinin yok edilme sürecini dramatik bir şekilde gözler önüne serer.

Rus Emperyalizmi ve Zulüm

Onlar Da İnsandı, Kırım Türklerinin Rus emperyalizmi altında yaşadığı zulmü ve kültürel baskıyı ele alır. Roman boyunca Ruslar, köylülerin topraklarını zorla ellerinden alır, köyü kontrol altına alır ve halkı baskı altına alarak asimile etmeye çalışır. İvan ve Rus komiseri, köydeki en büyük zulüm temsilcileridir. Rusların baskıcı politikaları, köylülerin hayatlarını cehenneme çevirir.

İnsanlık ve Dayanışma

Romanın ana karakteri olan Bekir, Ruslara karşı duyduğu korku ve öfkenin yanında, onlara yardım eden biri olarak da gösterilir. İvan ve Kala Mata’ya iş veren Bekir, bir noktada insanlık ve dayanışmanın önemini gösterir. Ancak bu yardımlar bile Rusların köy üzerindeki baskısını durdurmaya yetmez. Roman, insanlığın zor koşullarda bile varlığını sürdürebileceğini, ancak büyük güçlerin bu dayanışmayı nasıl zayıflattığını anlatır.

Savaş ve Kayıplar

Roman, savaşın ve işgalin insan hayatındaki yıkıcı etkilerini gözler önüne serer. Remzi’nin ölümü, Bekir’in toprağı için verdiği mücadele ve sonunda kaya parçalarının altında kalarak hayatını kaybetmesi, savaşın insanlara getirdiği kayıpların en güçlü sembolleridir. Cengiz Dağcı, bu kayıplar üzerinden insanın onur mücadelesini ve zorluklar karşısında gösterdiği direnci işler.

Sonuç

Onlar Da İnsandı, Cengiz Dağcı’nın Kırım Türklerinin çektiği acıları ve Rus işgali altındaki hayat mücadelesini dramatik bir şekilde anlattığı önemli bir eserdir. Roman, toprak ve kimlik mücadelesini merkeze alarak, zulüm altındaki insanın direncini ve dayanışmasını vurgular. Bekir ve ailesinin yaşadığı trajedi, sadece bireysel bir dramı değil, aynı zamanda Kırım Türklerinin kolektif hafızasını ve mücadelesini temsil eder. Cengiz Dağcı, bu romanında insanın toprakla, kimliğiyle ve hayatla olan bağını derinlemesine sorgular.


Leave A Reply