Nutuk konusu. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk adlı eserinin tarihçesi, konusu ve özellikleri ile ilgili bilgi.
Nutuk ya da diğer adıyla Büyük Söylev, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in kuruluşu ve bağımsızlık mücadelesinin evrelerini anlattığı temel bir eserdir. 1927 yılı Ekim ayında, Cumhuriyet Halk Partisi’nin II. Büyük Kurultayı’nda 15-20 Ekim tarihleri arasında Mustafa Kemal Atatürk tarafından okunmuş olan bu eser, kısa sürede kitap olarak yayımlanmıştır. Nutuk, dönemin Türkçesiyle yazılmış olmakla birlikte, Atatürk’ün sanatsal yönünü ve hitabet gücünü yansıtan canlı, akıcı ve etkileyici bir dile sahiptir. Atatürk, eserinde 300’e yakın belgeye dayanarak Kurtuluş Savaşı’nın nedenlerini, sonuçlarını ve bu süreçteki önemli olayları ayrıntılarıyla anlatır ve dönemin siyasi gelişmelerine ışık tutar.
Nutuk’un Tarihi Arka Planı ve Yazılış Amacı
Nutuk, I. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu zor durumun ardından, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini anlatır. Bu mücadele, Osmanlı’nın savaşı kaybetmesi, topraklarının işgale uğraması ve halkın yoksulluk içinde olması gibi zorluklarla şekillenmiştir. Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak başlattığı Kurtuluş Savaşı’nı, Cumhuriyet’in kuruluşunu ve bu süreçte yaşananları detaylı bir şekilde anlatmak için Nutuk’u kaleme almıştır. Eser, bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan Türk milletinin mücadelesini, halkın iradesiyle elde edilen başarıları ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini nesillere aktarma amacı taşır.
Nutuk’un Başlangıcı ve Savaşın Başlangıç Evreleri
Nutuk, “1919 senesi Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım” cümlesiyle başlar. Bu cümle, Kurtuluş Savaşı’nın fiili başlangıç anıdır. Atatürk, Samsun’a ayak bastığı dönemde Osmanlı Devleti’nin, Harb-i Umumi (I. Dünya Savaşı) sonucunda mağlup olduğunu, ordunun dağıtıldığını, ülkenin farklı bölgelerinin İtilaf Devletleri tarafından işgal edildiğini ve halkın yorgun ve fakir bir durumda olduğunu belirtir. Saltanat ve hilafeti elinde bulunduran Sultan Vahdettin ve onun sadrazamı Damat Ferit Paşa’nın durumu ise aciz, haysiyetsiz ve padişahın iradesine tamamen bağlı olarak nitelendirilir. Bu betimlemeler, Osmanlı yönetiminin ülkeyi kurtarmak için gerekli iradeye ve kararlılığa sahip olmadığını ve çözüm arayışında İngiltere veya Amerika’nın mandasına girmeyi düşündüğünü gösterir.
Manda ve Himayenin Reddedilmesi: Bağımsızlık Aşkı
Nutuk’ta, Atatürk’ün öne çıkardığı önemli konulardan biri, bazı devlet adamlarının ülkeyi kurtarmak için bir “manda yönetimi” veya yabancı bir devletin himayesine girme fikrini öne sürmüş olmalarıdır. Atatürk, bu düşünceye karşı çıkarak, Türk milletinin haysiyetine ve bağımsızlık aşkına ters düşen bu yaklaşımı eleştirir. “Ecnebi bir devletin himayesini kabul etmek, insanlık özelliklerinden mahrumiyeti, acizlik ve miskinlik itirafından başka bir şey değildir” diyerek, Türk milletinin onuruna sahip çıkmanın önemini vurgular. Nutuk’ta Atatürk’ün kullandığı “Ya istiklal, ya ölüm!” ifadesi, Türk milletinin bağımsızlık için verdiği mücadeledeki kararlılığı en iyi şekilde özetler.
Kurtuluş Savaşı’nın Kronolojik Anlatımı
Nutuk, Kurtuluş Savaşı’nın evrelerini detaylandırırken, Milli Mücadele hareketinin nasıl geliştiğini, halkın bu harekete nasıl destek verdiğini ve bu süreçte neler yaşandığını gün gün anlatır. Atatürk, Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi gibi dönemin kritik toplantılarını ve bu toplantılarda alınan kararları ayrıntılı olarak ele alır. Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alınan kararlar doğrultusunda halkın, işgalcilere karşı birlik olması gerektiği belirtilir ve halkın bağımsızlık için tek çare olarak Milli Mücadele hareketini benimsemesi gerektiği vurgulanır.
Bu süreçte Atatürk, halkın bağımsızlık isteğiyle harekete geçtiğini ve iç ve dış düşmanlara karşı dayanışma göstererek mücadele ettiğini anlatır. Ayrıca Nutuk’ta, Atatürk’ün bağımsızlık mücadelesine destek veren telgraflar, mektuplar gibi belgeler de yer alır ve bu belgeler aracılığıyla bağımsızlık mücadelesinin ne kadar zorlu geçtiği vurgulanır.
Büyük Zafer ve Cumhuriyet’in Kuruluşu
Nutuk’un en heyecan verici bölümlerinden biri, Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve Cumhuriyet’in kuruluş sürecidir. Büyük Zafer, Türkiye’nin işgalci güçlerden kurtulmasıyla gerçekleşir ve bu zaferin ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması için adımlar atılır. Atatürk, bu süreçte Cumhuriyet’in ilan edilmesinin gerekliliğini halkın desteğiyle benimsetmiş ve Cumhuriyet yönetiminin temellerini atmıştır. Nutuk’ta, Cumhuriyet’in kuruluşunun yalnızca bir yönetim değişikliği olmadığı, aynı zamanda Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğu bir devrim olduğu vurgulanır.
Cumhuriyet’in ilanı, Türkiye’yi modern bir devlet yapma amacının en büyük adımıdır. Atatürk, bu eserde Cumhuriyet’in halkın eseri olduğunu ve onun korunması gerektiğini ifade eder. Bu düşüncelerini ise “Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli musibetlerin uyanışı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir” cümlesiyle açıklar.
Nutuk’un Sonu ve Türk Gençliğine Hitabe
Nutuk, Türk gençliğine hitap eden anlamlı sözlerle sona erer. Atatürk, Cumhuriyet ve bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin gelecekteki nesillere emanet olduğunu vurgular. Türk gençliğine, ülkenin zor durumda kaldığında ne yapması gerektiğini belirten bir yol gösterir. Bu hitabe, sadece o dönemin gençlerine değil, her neslin bağımsızlık, vatanseverlik ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade eden evrensel bir mesaj niteliğindedir. “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” diyerek gençliğe verilen bu sorumluluğun ve güvenin altını çizer.
Nutuk’un İçeriğinden Alıntılar ve Atatürk’ün Düşünceleri
Nutuk, sadece bir tarih kitabı değil, aynı zamanda Atatürk’ün devlet yönetimi, milletin bağımsızlık iradesi ve liderlik üzerine düşüncelerini içeren bir eserdir. Atatürk, Nutuk’ta devlet yönetiminde birlik ve beraberliğin, ulusal bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığın ve bir liderin kudretinin önemini vurgular. “Büyük meselelerde muvaffakiyet için, sarsılmaz bir liderin varlığı elzemdir” sözü, Nutuk’un ana mesajlarından biridir. Atatürk, bir milletin başarılı olabilmesi için, milli hedeflere ulaşmakta kararlı ve birlik içinde olması gerektiğini belirtir. Nutuk’ta geçen diğer bazı önemli sözler ise şunlardır:
- “Zaman, her şeyin, her hakikatin tarihin samimi sinesinde mütaleasını zamindir.”
- “Bir devletin izmihlâl ve inkırazı hengâmesinde, talih ve mukadderatını bizzat kendi eline almakta gaflet gösteren milletlerin akıbetleri meçhul ve felâket alûttur.”
- “Muayyen maksat etrafında şuurlu ve azimkârane ittihat, sarsılmaz bir kuvvettir.”
Bu sözler, Atatürk’ün Nutuk aracılığıyla geleceğe yönelik bir yol gösterici olmak istediğini ve Türk milletinin kendi kaderini tayin etme bilinciyle hareket etmesi gerektiğini anlatır.
Nutuk’un Anlamı ve Mirası
Nutuk, sadece geçmişi değil, aynı zamanda geleceği de kapsayan bir eserdir. Atatürk, bu büyük eserde Türk milletine bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyet’in değerlerini anlatır ve bu değerlerin korunması için nesilden nesile aktarılması gerektiğini vurgular. Nutuk, Türkiye Cumhuriyeti’nin ideallerini ve ulusun bağımsızlık iradesini simgeler. Nutuk’un mesajları, yalnızca Türk gençliğine değil, tüm Türk milletine hitap eder ve bağımsızlık, Cumhuriyet değerleri, vatan sevgisi ve sorumluluk bilincini kapsar.
Nutuk, günümüzde hâlâ büyük bir anlam taşıyan, geçmişin zorluklarını ve başarılarını yeni nesillere aktaran bir başucu eseridir. Atatürk’ün liderlik anlayışı, bağımsızlık tutkusu ve Türk milletine duyduğu güven Nutuk’ta somutlaşır. Türk gençliği ve millet, bu büyük eserden ders alarak ve Cumhuriyet’in temel ilkelerini koruyarak ülkenin bağımsızlık ve özgürlük simgelerini yaşatmaya devam edecektir