Honoré de Balzac Kimdir? Hayatı, Eserleri ve Fransız Romanına Etkisi

0

Honoré de Balzac nasıl bir hayat yaşadı? Hangi eserlerle edebiyat tarihine damga vurdu? Gerçekçilik akımını nasıl etkiledi? Günde 18 saat çalışan bu üretken yazarın ardında bıraktığı “La Comédie Humaine” nedir? Balzac’ın roman karakterleri neden bu kadar unutulmaz? Edebiyata yön veren bir dehanın hikâyesini keşfetmeye hazır mısınız?

Honoré de Balzac

Honoré de Balzac (20 Mayıs 1799, Tours – 18 Ağustos 1850, Paris)

Fransız edebiyatının en büyük romancılarından biri olan Honoré de Balzac, Fransa’nın Tours kentinde dünyaya geldi ve Paris’te hayata gözlerini yumdu. Gerçek soyadı Balssa idi. Babası bu soyadını Balzac olarak değiştirmiş, Honoré de Balzac da 1836 yılında bu ismi resmi olarak benimsemiştir.

Eğitim ve Gençlik Yılları

Balzac, öğrenim hayatına Vendôme Koleji’nde başladı ve sonrasında Paris’e taşındı. Otuz yaşına kadar burada son derece çalkantılı bir yaşam sürdü. Geçimini sağlamak için pek çok farklı işle uğraştı. 1822 ile 1828 yılları arasında, bazen başkalarıyla ortaklaşa, bazen de takma adlar kullanarak eserler kaleme aldı. İlk yıllardaki başarısız girişimlerin ardından, bir süre kendi parasıyla yayınevi kurma, kitap basımı ve hurufat dökümcülüğü gibi işlere yöneldi. Ancak bu alanlarda da başarı sağlayamadı ve ağır borçlara girdi. Bu başarısızlıkların ardından tamamen edebiyata yönelmeye karar verdi.

İlk Eserleri ve Yükselişi

Balzac’ın kendi ismini koyarak yazdığı ilk eseri, 1829 yılında kaleme aldığı “Le Dernier Chouan” adlı romandır. Bu eser, onun ilk edebi başarısı olarak kabul edilir. Ancak asıl tanınmasını sağlayan eseri, Türkçeye “Tılsımlı Deri” adıyla çevrilen “La Peau de Chagrin” adlı romanıdır.

Balzac’ın Çalışma Disiplini

Balzac, yazı hayatına adım attıktan sonra olağanüstü bir disiplin ve sebatla çalıştı. Günde 18 saate varan sürelerde yazı yazar, çok sevdiği kahveyi fincanlar dolusu tüketirdi. Kahve sayesinde hem uykusuz kalır hem de sinirlerini yatıştırırdı. Ziyaretçilerden uzak durur, Paris’teki üç-dört farklı evinden birine kapanarak adeta dünyadan izole olurdu. Ancak eserlerine karakter oluşturmak için, tahlil etmek istediği insanların hayatlarına girer, yalnızca bu kişilerle temas kurardı.

Balzac, tüm eserlerini “La Comédie Humaine” (İnsanlık Komedyası) genel başlığı altında toplamıştır. Bu dev yapıt, bir tek insanın kaleminden çıktığına inanılması güç derecede kapsamlıdır. 1830 ile 1847 yılları arasında, bazı yıllar dört-beş roman kaleme alarak bu külliyatı oluşturmuştur.

Eserlerini matbaaya teslim ettikten sonra da sadece dizgi hatalarını düzeltmekle yetinmez, âdeta eseri baştan yazarcasına yeniden düzenlerdi. Bu titizliği ve inadına çalışma tarzı, dehasına olan güvenini gösterir niteliktedir.

Balzac’ın Sanatı ve Edebi Mirası

“La Comédie Humaine”, aile, taşra, Paris, politika, askerlik ve köy hayatı gibi Fransa’nın tüm sosyal katmanlarını ve insan çeşitliliğini yansıtan devasa bir panorama sunar. Bu eserlerde toplumun her kesiminden, her türlü arzuyu, günahı, erdemi, eksikliği, tutkuyu ve dramı bulmak mümkündür. Balzac, zaman zaman hayatın aşağılık yönlerini resmetmekten hoşlandığı, paraya ve para hırsına aşırı yer verdiği, kusurlu karakterleri fazlaca ön plana çıkardığı şeklinde eleştirilmiştir. Ancak roman kişiliklerini olağanüstü bir gerçeklikle yansıtmayı başardığı için, bu karakterler okurun zihninde adeta canlanır ve unutulmaz bir iz bırakır.

Balzac, bazı eserlerini çok hızlı bir şekilde yazsa da, sahne tasvirlerinde ve diyaloglarda eşsiz bir yetenek sergilemiştir. Bugünkü Fransız romanının Balzac’la başladığı ve Flaubert, Goncourt Kardeşler, Daudet, Zola, Maupassant gibi yazarların onun açtığı yolda ilerlediği görüşü genel kabul görmüştür.

Özel Hayatı ve Ölümü

Balzac, Madame Hanska adında Polonyalı bir kadınla uzun yıllar süren bir ilişkinin ardından evlendi. Bu evlilik, hayatının son yıllarında yaşadığı maddi sıkıntıları hafifletmeye başlamıştı. Ancak bu rahatlık uzun sürmedi; Balzac 1850 yılı Ağustos ayında, henüz 51 yaşındayken hayatını kaybetti. Madame Hanska, evlendikten sonra Balzac’ın içinde bulunduğu borç batağının ne kadar derin olduğunu daha iyi fark etmişti.

Edebi Kimliği ve Eserleri

Balzac, romantizmden realizme geçişin öncülerinden sayılır. Yüze yakın romanında yer alan 2.000’e yakın karakter, dönemin Fransa’sının en doğru toplumsal aynası olarak görülür.

Başlıca ve Türkçeye çevrilmiş önemli eserlerinden bazıları şunlardır:

  • Bilinmeyen Şaheser (Le Chef-d’Oeuvre Inconnu, 1832)

  • Vadideki Zambak (Le Lys dans la Vallée, 1835)

  • Mutlak Peşinde (La Recherche de l’Absolu, 1834)

  • Otuz Yaşındaki Kadın (La Femme de Trente Ans, 1828–1844)

  • Tefeci Gobseck (Gobseck, 1830)

  • Albay Chabert (Le Colonel Chabert, 1832)

  • Goriot Baba (Le Père Goriot, 1833)

  • Sönmüş Hayaller (Les Illusions Perdues, 1835–1843)

  • Cesar Birotteau (Histoire de la Grandeur et de la Décadence de César Birotteau, 1837)

  • Eugenie Grandet (Eugénie Grandet, 1833)

  • İki Yeni Gelinin Hatıraları (Mémoires de Deux Jeunes Mariées, 1841)

  • Nucingen Bankası (La Maison Nucingen, 1837)

  • Köy Hekimi (Le Médecin de Campagne, 1833)

  • Köy Papazı (Le Curé de Village, 1837–1845)

  • Tılsımlı Deri (La Peau de Chagrin, 1830)

  • Cousine Bette (La Cousine Bette, 1846)

  • Cousin Pons (Le Cousin Pons, 1846)


Leave A Reply