Ayaşlı ve Kiracıları Kitap Özeti, Konusu Karakterleri, Memduh Şevket Esendal

0

Memduh Şevket Esendal’ın Ayaşlı ve Kiracıları adlı kitabı konusu, yorumlar, kısa özeti, tanıtımı. Ayaşlı ve Kiracıları kitabı ile ilgili bilgi.

Ayaşlı ve Kiracıları: Cumhuriyet Döneminin Toplumsal Aynası

Giriş: Bir Apartman Hikayesi ve Toplumsal Eleştiri

Memduh Şevket Esendal’ın “Ayaşlı ve Kiracıları” romanı, Cumhuriyet sonrası Türkiye’sinde toplumun yaşadığı değişimi ve ahlaki yozlaşmayı ele alan bir eserdir. Roman, Ankara’da bir apartmanın dokuz odalı dairesinde bir araya gelen farklı kesimlerden insanların bir süreliğine kesişen hayatlarını konu alır. Toplumsal değerlerin çöküşünü, bireyler arası ahlaki bozulmayı ve Cumhuriyet Türkiyesi’nde yaşanan kültürel dönüşümü sade ve gerçekçi bir üslupla işler.

Ayaşlı ve Kiracıları

Eser, “toplumun küçük bir kesitini” incelerken, farklı karakterlerin yaşamları üzerinden dönemin sorunlarına eleştirel bir bakış sunar. Otobiyografik özellikler taşıyan bu roman, aynı zamanda Türk edebiyatında alışılmışın dışında bir anlatı tekniğiyle dikkat çeker.

Ayaşlı İbrahim Efendi ve Dokuz Odalı Daire

Roman, Ankara’nın yeni başkent olmasının ardından hızla gelişen ve pahalılaşan bir dönemde geçer. Ev kiralarının yükselmesi, bireylerin farklı sınıflardan insanlarla aynı çatıyı paylaşmak zorunda kalmasına yol açar. Bu bağlamda, Ayaşlı İbrahim Efendi, ekonomik fırsatları değerlendirerek dokuz odalı bir daire kiralar ve odalarını farklı kişilere kiraya verir.

Ayaşlı İbrahim Efendi, gençlik yıllarında karanlık işlere bulaşmış, arzuhalcilik, otelcilik gibi işler yapmış biridir. Zekâsı ve tecrübeleri sayesinde, dairedeki kiracıları idare etmeyi başarır. Dairenin ortak kullanım alanları (banyo, tuvalet, mutfak) nedeniyle, kiracılar ister istemez bir arada yaşar ve birbirleriyle iç içe geçer. Bu durum, toplumsal çelişkilerin, ahlaki yozlaşmanın ve bireyler arası ilişkilerin karmaşıklığını gözler önüne serer.

Dairenin Kiracıları ve Toplumsal Yozlaşma

Ayaşlı’nın kiracıları, dönemin çeşitli toplumsal sınıflarını ve bireysel ahlaki çöküntüleri temsil eder. Her biri kendi hikayesiyle, toplumsal çelişkilerin birer yansımasıdır:

  1. Bankacı Kahraman: Romanın olaylarını onun bakış açısıyla öğreniriz. Ahlaklı, dürüst ve çalışkan bir karakterdir. Dairedeki ahlaksızlıklardan rahatsızdır ve yaşamını bu kirli ilişkilerden uzak tutmaya çalışır.
  2. Faika: Ayaşlı’nın üvey kızı olmasına rağmen onunla metres hayatı yaşar. Ahlaki değerlerden yoksun bir kadın olarak betimlenir. Kocası Fuat, bu duruma kayıtsızdır çünkü kendisi de başka bir kadınla ilişki içindedir.
  3. Fuat: Faika’nın kocasıdır. Ahlaki değerleri hiçe sayan, sorumsuz bir adamdır. Faika ile olan evliliği formalite niteliğindedir.
  4. Şefik Bey: Eski bir konsolos olan Şefik Bey, pisliği ve cimriliğiyle bilinir. Memuriyeti sırasında adının karıştığı yolsuzluklar nedeniyle erken emekli edilmiştir. Dairedeki birçok kişi gibi o da ahlaki çöküntünün bir sembolüdür.
  5. İskender Bey: Kendini fabrikatör olarak tanıtan İskender Bey, gerçekte bir uyuşturucu kaçakçısıdır. Hilekâr ve tehlikeli bir karakterdir. Kumar oynayan dairenin diğer sakinleriyle sık sık ilişkiler geliştirir.
  6. Hasan Bey: Eskiden büyük bir çiftlik sahibi olan Hasan Bey, malını mülkünü kaybetmiş ve kendini içkiye vermiştir. Umutsuzluk içinde, geçmişini unutmaya çalışır ancak bu durum onun sonunu hazırlar.
  7. Abdülkerim Bey: Odun ve kömür ticaretiyle uğraşan Abdülkerim Bey, Buharalıdır. Karısı ve çocuklarıyla yaşadığı sorunlar, evde sürekli gürültü ve kavgalara yol açar.
  8. İffet Hanım: Abdülkerim Bey’in karısıdır. Dairenin yozlaşan yaşamına ayak uydurur ve kısa sürede modern bir salon kadınına dönüşür. Ancak yasak bir ilişki ve hastalık, onun trajik sonunu hazırlar.

Dairedeki Yaşam: Kumar ve Ahlaki Çöküş

Dairenin ortak yaşam alanları, karakterlerin çatışmalarına ve yozlaşmış ilişkilerine zemin hazırlar. Özellikle Turhan Hanım, kumar oyunlarını evin merkezi haline getirir. Turhan Hanım’ın odasında oynanan kumarlar, kavgalara ve tartışmalara yol açar. Bu durum, dairenin ahlaki çöküşünü hızlandırır.

Kumar oyunlarının etkisiyle ilişkiler karmaşıklaşır, yasak aşklar ve ahlaksızlıklar artar. Örneğin, İffet Hanım yasak bir ilişki yaşarken, Faika ve Ayaşlı İbrahim Efendi arasındaki ilişki ahlaki çöküşün başka bir boyutunu gösterir. Bu yozlaşma, bireylerin birbirine olan güvensizliğini artırır ve dairenin sosyal düzenini çökertir.

Dağılan Hayatlar: Dairenin Sonu

Romanın ilerleyen bölümlerinde, dairenin sakinlerinin hayatları birer birer trajik bir sona ulaşır:

  • Hasan Bey felç geçirir ve kısa süre sonra ölür.
  • Şefik Bey, bilinmeyen nedenlerle başı kesilerek öldürülür.
  • İskender Bey, uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle tutuklanır.
  • Turhan Hanım, evden ayrılarak kendine müstakil bir ev tutar.
  • Fuat, Faika’yı döver ve onu tamamen terk eder.

Dairenin canlılığı, Turhan Hanım’ın ayrılmasıyla sona erer. Evin merkezi figürü olan Turhan Hanım’ın yokluğu, dairenin adeta bir “suyu çekilmiş değirmen” gibi işlevsiz hale gelmesine yol açar.

Sonunda, bankacı kahraman Selime ile evlenerek daireden ayrılır. Ayaşlı İbrahim Efendi, dairenin dağılmasını önlemeye çalışsa da başarılı olamaz ve birkaç ay sonra ölür. Dairenin geriye kalan sakinleri, başka yerlere taşınır ve roman, dairenin tamamen boşalmasıyla sona erer.

Ayaşlı ve Kiracıları’nın Temaları

  1. Toplumsal Yozlaşma:
    Roman, Cumhuriyet sonrası dönemde toplumsal değerlerin nasıl çöküşe geçtiğini ayrıntılı bir şekilde işler. Karakterlerin yozlaşmış ilişkileri ve ahlaki çöküşleri, dönemin eleştirisini yansıtır.
  2. Ekonomik Sıkıntılar:
    Ankara’da ev kiralarının yüksek olması, farklı sınıflardan insanların aynı çatı altında yaşamasına yol açar. Bu durum, toplumsal çelişkileri ve bireysel trajedileri artırır.
  3. Bireysel Çöküş:
    Roman, bireylerin hayatta kalma çabalarını ve bu çabalar sırasında yaşadıkları ahlaki zayıflıkları gözler önüne serer. Hasan Bey’in umutsuzluğu, Şefik Bey’in cimriliği ve İskender Bey’in sahtekârlığı, bireysel çöküşlerin örnekleridir.
  4. Kumar ve Güvensizlik:
    Kumar, dairenin ortak noktalarından biri olarak, karakterler arasındaki ilişkilerin bozulmasına neden olur. Güvensizlik ve çatışmalar, toplumsal düzenin yozlaşmasını simgeler.

Sonuç: Ayaşlı ve Kiracıları’nın Önemi

“Ayaşlı ve Kiracıları,” bireylerin yaşamlarına odaklanarak, Cumhuriyet sonrası Türkiye’sinin toplumsal yapısını ve değişimlerini ele alan bir eser olarak öne çıkar. Memduh Şevket Esendal, sade ve gerçekçi bir üslupla, dönemin Ankara’sındaki farklı sınıflardan insanların ahlaki çöküşünü gözler önüne serer. Roman, bireylerin ahlaki ve toplumsal yozlaşmasını eleştiren bir “sosyal yergi” olarak Türk edebiyatındaki yerini korumaktadır


Leave A Reply