Alois Irlmaier kimdir? Ünlü Alman kahinin 3. Dünya Savaşı, Orta Doğu, Balkanlar ve küresel yıkım hakkındaki kehanetleri ne anlatıyor? İşte Alois Irlmaier’in hayatı ve ürpertici öngörüleri.

Kahin Alois Irlmaier Kimdir? Kehanetleri Neden Hâlâ Konuşuluyor?
Tarihin bazı isimleri vardır ki, yaşadıkları dönemi aşar ve öldükten onlarca yıl sonra bile merak uyandırmaya devam eder. Alois Irlmaier, işte bu isimlerden biridir. Resmî bir eğitimi olmayan, sıradan bir hayat süren bir adamın; savaşlar, yıkımlar ve insan kaderi hakkında böylesine çarpıcı öngörülerde bulunması, onu yalnızca bir kahin değil, aynı zamanda bir tarihsel muamma hâline getirmiştir.
1894 yılında Almanya’da dünyaya gelen Alois Irlmaier, hayatına ne bir din adamı ne de akademisyen olarak başladı. O, gündelik yaşamda çubukla maden ve su arayan bir arayıcıydı. Ancak zamanla, bu sıradan mesleğin arkasında sıra dışı bir yeteneğin saklı olduğu fark edildi. Irlmaier, yalnızca yer altındaki madenleri değil, insanların kaderlerini ve henüz yaşanmamış olayları da “görebildiğini” iddia ediyordu.
Savaş Yıllarında Ortaya Çıkan Sıra Dışı Yeteneği
Alois Irlmaier’in adı özellikle 2. Dünya Savaşı yıllarında duyulmaya başlandı. Almanya’nın bombalar altında kaldığı bu karanlık dönemde, onun kehanetleri yalnızca merak uyandırmakla kalmadı, doğrudan hayat kurtardı.
Rivayetlere göre Irlmaier, bombalanacak bölgeleri önceden söyleyebiliyor, kaybolan askerlerin ve sivillerin yerlerini büyük bir isabetle tarif edebiliyordu. Bu yeteneği sayesinde, enkaz altından çıkarılan insanların sayısı azımsanmayacak kadar fazlaydı. Onu tanıyanlar, gözlerini kapatıp kısa bir sessizliğe büründükten sonra sanki başka bir âleme bağlanıyormuş gibi konuştuğunu anlatır.
Bu dönemden sonra Alois Irlmaier, yalnızca bir “kâhin” olarak değil, suç soruşturmalarına yardım eden bir figür olarak da anılmaya başladı. Kayıp vakaları, cinayetler ve faili meçhul olaylarda verdiği bilgiler, birçok yetkilinin dikkatini çekti.
Şarlatanlık Suçlamaları ve Tarihe Geçen Mahkeme
Ancak ün, beraberinde düşmanları da getirdi. Irlmaier’in yetenekleri arttıkça, ona yöneltilen suçlamalar da sertleşti. Bazıları onu şarlatan, bazıları ise büyücülükle uğraşan bir sahtekâr olarak yaftalıyordu. Sonunda bu iddialar mahkemeye taşındı.
Mahkeme süreci, Alois Irlmaier’in hayatındaki en çarpıcı anlardan biri olarak kayıtlara geçti. İddialara göre duruşma sırasında Irlmaier, hakimin eşinin o gün ne giydiğini ve gününü nasıl geçirdiğini, kadını hayatında hiç görmemiş olmasına rağmen, tüm ayrıntılarıyla anlattı. Söylediklerinin tamamen doğru çıkması, mahkeme salonunda büyük bir sessizlik yarattı.
Bu olaydan sonra hakim ikna oldu ve Alois Irlmaier serbest bırakıldı. Ancak bu karar, tartışmaları sona erdirmedi. Aksine, onun etrafındaki gizemi daha da derinleştirdi.
Alois Irlmaier’e Göre 3. Dünya Savaşı Nasıl Başlayacak?
Alois Irlmaier’in en çok konuşulan ve günümüzde hâlâ gündeme gelen kehanetleri, 3. Dünya Savaşı hakkındadır. Ona göre bu büyük savaş, insanların beklediği gibi aniden değil, barış söylemleri arasında sinsice başlayacaktı.
Irlmaier’in sözleri oldukça çarpıcıdır:
“Her şey barışı çağırıyor. Şalom! Sonra her şey açığa çıkıyor.” Bu ifadeyle, görünürdeki barış ortamının ardında büyüyen gerilime dikkat çektiği düşünülür.
Kehanetine göre ilk büyük çatışma Orta Doğu’da patlak verecek, ardından Akdeniz’de büyük deniz güçleri karşı karşıya gelecektir. Ancak asıl kıvılcım, beklenmedik bir şekilde Balkanlar’da ateşlenecektir.
Irlmaier, bu süreci simgesel ve ürpertici imgelerle anlatır. “Büyük bir şeyin düştüğünü görüyorum, yanında kanlı bir hançer var” sözleri, birçok yorumcu tarafından yüksek profilli bir siyasi suikast olarak değerlendirilmiştir. Ona göre bu olay, iki kişi tarafından, para karşılığı gerçekleştirilecek bir cinayettir ve zincirleme bir intikam sürecini başlatacaktır.
“Sarı Ejder” ve Küresel Yıkım Kehanetleri
Irlmaier’in kehanetleri yalnızca Avrupa ile sınırlı değildir. Onun anlatımlarında, “sarı ejder” olarak sembolize edilen büyük bir güç yer alır. Bu figür, bazılarına göre Çin’i, bazılarına göre ise kimyasal veya biyolojik silahları temsil etmektedir.
Bu sarı ejderin, Alaska ve Kanada’yı aynı günlerde işgal edeceğini, ardından sarı bir toz yağmurunun yağacağını söyler. Bu ifade, günümüzde nükleer serpinti veya kimyasal saldırı ihtimaliyle ilişkilendirilmektedir.
Irlmaier’e göre “altın şehir yok edildiğinde” süreç geri dönülmez bir hâl alacaktır. Amerika Birleşik Devletleri’nin büyük bir şehri, roketlerle yerle bir edilecek; batı bölgeleri Asyalı güçler tarafından işgal edilecek, ancak bu işgal kalıcı olmayacaktır.
Savaşın Zamanı ve Gökyüzündeki İşaretler
Alois Irlmaier, tüm bu büyük yıkıma rağmen, savaşın kesin tarihini vermekten özellikle kaçınmıştır. Ancak bazı ayrıntıları net biçimde dile getirir.
Ona göre 3. Dünya Savaşı kesinlikle gerçekleşecektir, milyonlarca insan tarafından gözlemlenecek ve öncesinde gökyüzünde sıra dışı işaretler belirecektir. Savaşın, hasat zamanından hemen önce, yağmurlu bir gecede başlayacağını söyler.
Bu detaylar, kehanetlerini daha da ürkütücü ve akılda kalıcı kılan unsurlar arasında yer alır.
Kendi Ölümünü Bilen Bir Kahin
Alois Irlmaier’in hayatı kadar ölümü de dikkat çekicidir. Kendi sonunu önceden bildiği söylenen Irlmaier, şu sözleriyle hafızalara kazınmıştır:
“Gördüğüm şeyleri yaşamak zorunda kalmayacağım için, gidebileceğime seviniyorum.”
Bu cümle, onun kehanetlerinin ağırlığını ve geleceğe dair gördüğü karanlık tabloyu açıkça yansıtır. Alois Irlmaier, Temmuz 1959’da hayatını kaybetti. Ardında ise cevaplardan çok, sorular bıraktı.
Alois Irlmaier Efsanesi Neden Hâlâ Yaşıyor?
Bugün Alois Irlmaier, kimileri için yalnızca bir halk kahini, kimileri için ise ürkütücü derecede isabetli öngörülerde bulunan bir vizyonerdir. Kehanetlerinin bir kısmının tarihsel olaylarla örtüştüğü iddiası, onun adını yıllar sonra bile gündemde tutmaktadır.
Gerçekten geleceği mi gördü, yoksa yaşadığı çağın ruhunu mu doğru okudu? Bu sorunun kesin bir cevabı yok. Ancak bir gerçek var ki, Alois Irlmaier ismi, insanlığın belirsizlik ve kader arayışıyla iç içe geçmiş bir sembol olarak yaşamaya devam ediyor.