CHP’nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultaylarına açılan iptal davasının tüm detaylarını öğrenin: Hile ve delega iddiaları, hukuk-siyaset kesişimi ve olası sonuçlar. Süreci adım adım anlatıyoruz.
Bir siyasi partinin iç işleyişi, delegelerin iradesi, hukuk ve siyaset arasındaki sınırlar… Bu üç unsurun kesiştiği bir kavşakta işte karşımızda CHP kurultay davası var. Hikâyesiyle, ayrıntılarıyla ve olası sonuçlarıyla gelin birlikte bakalım.
Başlangıç: Neden bir dava açıldı?
Her şeyin tohumları, 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultay ile atıldı. Dava açan grup şunları söylüyor: “Kurultay delegelerin iradesine uygun şekilde yapılmamış, oylama süreci şüpheli, usulsüzlük var.” Gerçekten de davalı tarafla davacılar arasında şu iddialar öne çıkıyor:
-
Davacılar, kurultayda “oy karşılığı para/araç dağıtımı” ve “delege iradesinin fesada uğradığı” yönünde iddialar öne sürdüler. Ekonomim+2Gazete Oksijen+2
-
Bu bağlamda davacılar, kurultayın iptal edilmesini, hukuken hüküm ifade etmeyen bir durumla (“mutlak butlan”) yok hükmünde sayılmasını; ayrıca o kurultayla seçilen parti yönetiminin de görevden alınmasını talep ediyorlar. Habertürk+1
-
Kurultayın devamında, 6 Nisan 2025 tarihli 21. Olağanüstü Kurultay sürecinin de bu iddialar ışığında iptali isteniyor. Ekonomim+1
Yani, dava yalnızca bir “kurultay” meselesi değil; içsel demokratik süreçleri, delegelerin iradesini, parti içi yönetim meşruiyetini ve hukuk-siyaset kesişimini de kapsıyor.
Sürecin Hikâyesi: Duruşmalar, Ertelemeler, Bekleyiş
Süreç oldukça dinamik ve zaman zaman karmaşık. Hukuk-siyaset iç içe girmiş durumda.
Kurultay sonrası, davacılar tarafından çeşitli mahkemelerde “iptal” talepli davalar açıldı. Bu davalar sonunda, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirildi. Anadolu Ajansı+1
İzleyebileceğimiz bazı kilit adımlar şunlar:
-
İlk duruşmada hâkim dosyayı inceleyip avukatlara söz verdi. Anadolu Ajansı
-
Davanın üçüncü celsesi, 30 Haziran 2025’te görüldü ama ceza dosyasındaki “görevsizlik” gibi hukuki meseleler beklendiği için sonuç çıkmadı. Ekonomim+1
-
Duruşma 15 Eylül’e ertelendi. Numedya24+1
-
Davada 24 Ekim tarihine “tedbirsiz” olarak ertelenme kararı verildi. Dünya Gazetesi
Bu süreç içinde hem parti içi kamuoyu hem de hukuk çevreleri, “mutlak butlan” olasılığına odaklandı — yani, kurultayın tamamen yok hükmünde sayılması. Gazete Oksijen
İddialar & Hukuki Terimler: Ne Anlama Geliyor?
Bu dava özelinde öne çıkan hukuki kavramlar ve iddialar şöyle detaylanabilir:
-
Delegelerin iradesinin sakatlanması: Davacılar, kurultayda oy kullanan delegelerin gerçek tercihlerini yansıtamadığını, yönlendirme, baskı veya hile olabileceğini savunuyor. Ekonomim+1
-
Mutlak butlan: Hukuken bir işlemin baştan itibaren yok sayılacağı durumu ifade eder. Parti içi kurultayın “mutlak butlanla batıldır” denilmesi, devasa bir iddia çünkü bu durumda kurultay ve sonuçları yok hükmünde olabilir. Yeni Şafak+1
-
Tedbir talepleri: Davacılar, kurultay sonuçlarının yürürlüğünü durduracak tedbirler istedi. Örneğin, yönetimin görevden alınması gibi. Mahkeme bu talepleri şu ana kadar kabul etmedi. Habertürk+1
-
Ayrıca davada ceza dosyalarıyla bağlantı kurulduğu iddia edildi: Oy kullanımına hile karıştırma, rüşvet gibi iddialarla ceza soruşturması başlatıldı. Bu, hukuki süreci daha da karmaşıklaştırdı. Ekonomim+1
Bu kavramlar sade okuyucu için biraz teknik olabilir ama temelinde şöyle bir şey var: Parti içi bir seçim, “sıradan bir parti toplantısı” olmaktan çıkıp hukuk devleti kuralları kapsamında bir “kurumsal işlem” haline geliyor. İddia edilen usulsüzlük, bu işlemi yeniden tartışılır kılıyor.
Siyasi Yansımaları: Parti İçi Dinamikler ve Türkiye Siyaseti
Gerçekten de bu dava yalnızca bir mahkeme dosyası değil — siyasi bir kırılma noktası olma potansiyeli taşıyor.
-
Eğer iptal ya da mutlak butlan kararı çıkarsa, kurultayla gelen yönetimin meşruiyeti tartışmalı hâle gelir. O hâlde önceki yönetimin ya da parti içi farklı bir grubun sahneye çıkması gündeme gelebilir. TV5 Haber
-
Bu durum, parti içinde bölünme ya da yeni bir yapılanma riskini beraberinde getirebilir. Delegeler, taban gruplar, liderlik çevreleri bu davaya kendi perspektiflerinden bakıyor.
-
Sürecin hukuki zemini parti içi demokrasi açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. “Parti içi süreçler hukuken ne ölçüde denetlenebilir?” gibi sorular ön plana çıkıyor.
-
Ayrıca bu davanın medyada ve kamuoyunda geniş yer bulması, seçmen algısı açısından partiye yön verebilir. Bir partinin iç işleyişi, kendi seçmenine güven verip vermediği bazında da izleniyor.
Dolayısıyla hikâye yalnızca “bir kurultay iptali davası” değil; içsel demokrasi, meşruiyet, liderlik ve parti içi denetim bakımından tüm Türkiye siyaseti açısından işaret edici bir olgu.
Olası Sonuçlar: Ne Olabilir?
Hukuki süreç belirsizliği sürdürürken, olabilecek senaryoları da düşünmek gerekiyor.
-
Davada ret kararı: Mahkeme “usul yönünden eksik” ya da “iddialar yeterince ispatlanmadı” diyerek davayı reddedebilir. Böylece kurultay sonuçları geçerliliğini korur.
-
Kurultayın iptali ya da mutlak butlan kararı: Bu senaryo en radikal olanı. Kurultay yok hükmünde sayılırsa, yönetim değişebilir, yeni bir kurultay gündeme gelebilir. Parti içinde büyük bir siyasi deprem yaşanabilir.
-
Karar ertelenmesi ya da tedbir kararıyla süreç uzatılması: Şu ana kadar yaşanan da bu. Kararın çıkmaması, “bekle-gör” durumunun hâlâ devam ettiğini gösteriyor. Bianet+1
Bu senaryoların hangisinin hâkim olacağı, mahkeme takvimi, iddiaların ispatı, parti içi güç dengesi ve kamuoyu baskısıyla şekillenecek.
Hikâye Özetle: Bir Parti, Bir Kurultay ve İradesinin Yolculuğu
Düşünün: Bir partinin delegesi, sandığa gidiyor. Oyunu kullanıyor. Ancak sonra diyorlar ki: “Senin iraden meşru değilmiş, oy kullandığın seçim hukuken geçerli değil.” İşte bu dramatik nokta, CHP kurultay davasının kalbinde duruyor. Parti kurultayı, salt bir toplantı olmaktan çıkıyor; hem üyelerin demokratik iradesinin kanıtlanması gereken bir “süreç” oluyor hem de hukuk sistemi ile karşı karşıya geliyor.
Kurultay sürecine dair iddialar—hile iddiası, delege listesinin değerlendirilmesi, oy kullanımı, iradenin sakatlanması—bir bir masaya yatırılıyor. Ve bu sırada, parti yönetimi, genel başkanı, delegeler, hukukçular, medya… hepsi sahnede. Sonunda ne çıkacağı belirsiz ama izlediğimiz şey yalnızca bir mahkeme davası değil: Bir partinin içsel demokrasi sınavı.
Sonuç
Bu yazı boyunca, CHP kurultay davasının neden başladığını, sürecin nasıl ilerlediğini, iddiaların ne anlama geldiğini, siyasi yansımalarını ve olası sonuçlarını ele aldık. Okuyucu olarak gördüğünüz gibi, bu dava yalnızca bir parti içi hukuk meselesi değil—bir mekanizma karmaşası, bir kimlik sınavı ve Türkiye siyasetinin önemli bir kesiti.
