1840 Londra Konferansı ve Mısır Sorunu, Osmanlı’nın Zayıflayan Egemenliği

0

1840 Londra Konferansı, Mısır sorununun çözümüne nasıl katkı sağladı? Mısır, özerk bir eyalet mi oldu? Osmanlı Devleti, Avrupa’nın müdahalesiyle nasıl bir çözüm buldu? Bu dönemin uluslararası politikada ne gibi etkileri oldu?

19. yüzyılın ilk çeyreği, Osmanlı İmparatorluğu için zor bir dönemdi. İç karışıklıklar, dış müdahaleler ve özellikle Mısır’daki gelişmeler, imparatorluğun geleceğini tehdit eden faktörler arasında yer aldı. 1839 yılında, Mehmet Ali Paşa‘nın Mısır’daki ayaklanması, Osmanlı Devleti’nin zayıflığının bir simgesi haline geldi. Bu ayaklanmanın ardından, Nizip Savaşı‘nda Osmanlı ordusunun ağır bir yenilgi alması, Osmanlı’nın egemenliğini tehlikeye soktu. II. Mahmut‘un ölümünden sonra tahta çıkan Abdülmecit, Osmanlı Devleti’ni yeniden şekillendirme çabalarına girdi.

1840 Londra Konferansı

Mısır’daki Ayaklanma ve Nizip Savaşı

Mehmet Ali Paşa, 19. yüzyılın başlarında Osmanlı’nın Mısır valisi olarak atanmış ve kısa süre içinde Mısır’da bağımsız bir yönetim kurma yoluna gitmiştir. Mısır’daki iç karışıklıklar ve ekonomik zorluklar, Mehmet Ali’nin otoritesini pekiştirmesine zemin hazırlamıştır. 1831 yılında Osmanlı’ya karşı isyan eden Mehmet Ali, 1839’da Nizip Savaşı‘nda Osmanlı ordusunu ağır bir şekilde mağlup etmiştir. Bu zafer, Mehmet Ali’nin sadece Mısır’da değil, Şam ve Suriye gibi diğer Osmanlı topraklarında da etkisini artırmasına neden olmuştur.

Mehmet Ali’nin artan gücü ve Osmanlı’ya karşı bağımsızlık talepleri, II. Mahmut‘un ölümünden sonra daha da belirginleşmiştir. II. Mahmut’un yerine tahta geçen Abdülmecit, Osmanlı’nın uluslararası prestijini yeniden sağlamayı hedefleyen bir politika izlemeye başlamıştır.

Londra Konferansı: Mısır İsyanının Avrupa Sorunu Haline Gelmesi

Mısır’daki gelişmelerin Osmanlı’nın egemenliğini tehdit etmesi, sadece Osmanlı’nın iç meselesi olmaktan çıkmış, Avrupa’nın büyük güçlerini de harekete geçirmiştir. Mısır’daki isyanın, özellikle Rusya ve İngiltere açısından stratejik önemi büyüktü. Rusya, Osmanlı’nın zayıflamasından faydalanarak bölgede daha fazla nüfuz kazanma amacını güderken, İngiltere, Rusya’nın bölgedeki gücünün artmasını engellemeyi amaçlamıştır.

İngiltere’nin, Rusya’nın Osmanlı üzerindeki nüfuzunu artırmasını engellemeyi hedeflemesi, Mısır sorununun Avrupa’nın sorunu haline gelmesine yol açmıştır. Bu nedenle, 1840 yılında Londra Konferansı düzenlenmiştir. Konferansa İngiltere, Rusya, Prusya, Avusturya ve Osmanlı Devleti katılmıştır. Konferansın amacı, Mısır’daki durumu çözmek ve bölgedeki istikrarı sağlamaktır.

Londra Protokolü ve Sonuçları

Londra Konferansı sonunda, taraflar arasında Londra Protokolü olarak bilinen bir anlaşma imzalanmıştır. Bu protokol, Mısır sorununun uluslararası boyutta çözüme kavuşturulmasında önemli bir rol oynamıştır. Protokolün en önemli maddeleri ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Suriye ve Adana valiliklerinin Osmanlı Devleti’ne geri verilmesi: Mısır’ın Osmanlı toprakları üzerinde genişlemeye çalıştığı dönemde, Osmanlı’nın bu valiliklerin yeniden kontrolünü sağlaması hedeflenmiştir.
  • Tanzimat Fermanı’nın geçerliliği: Osmanlı Devleti’nin kabul ettiği Tanzimat Fermanı ve Osmanlı’nın imzaladığı diğer antlaşmaların, Mısır’da da geçerli olacağı karara bağlanmıştır. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme çabalarının bir parçası olarak görülmüştür.
  • Mısır’da özerklik: Mısır, Mehmet Ali Paşa ve soyundan gelen kişiler tarafından yönetilecek ancak özerk bir eyalet olarak kabul edilecektir. Mısır, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olmaya devam etmekle birlikte, iç işlerinde bağımsızlık kazanmıştır.
  • Vergi düzenlemeleri: Mısır’da toplanan vergilerin büyük bir kısmı, Osmanlı Padişahı adına toplanacak ve 1/4’ü İstanbul’a gönderilecektir. Bu, Osmanlı’nın finansal denetimi üzerinde belirli bir etki sağlamıştır.
  • Mısır valilerinin rütbe ve kıdemi: Mısır valileri, Osmanlı vezirleriyle eşit haklara sahip olacaktır. Bu, Mısır’ın siyasi ve yönetsel olarak belirli bir bağımsızlık kazandığını gösteren bir diğer önemli düzenlemeydi.
  • Mehmet Ali Paşa’nın sülalesi: Mısır valileri, Mehmet Ali Paşa sülalesi içinden, Osmanlı padişahı tarafından belirlenecektir. Bu, Mısır’da Mehmet Ali Paşa’nın hakimiyetinin korunmasını sağlamıştır.
  • Mısır’a verilen ayrıcalıkların geçersiz sayılması: Eğer belirlenen şartlara uyulmazsa, Mısır’a verilen bu ayrıcalıkların geçersiz sayılacağı karara bağlanmıştır.

Mısır Sorununun Çözülmesi ve Osmanlı’nın Durumu

Londra Protokolü ile Mısır Sorunu’nun çözümü sağlanmış, Mısır özerk bir eyalet haline gelmiştir. Bununla birlikte, Mısır’ın Osmanlı vilayeti olmasına rağmen, Osmanlı padişahının istediği kişiyi Mısır valisi yapması engellenmiştir. Bu durum, Mısır’ın fiilen bağımsızlığını kazandığı bir dönemin başlangıcını işaret etmiştir.

Bu anlaşma, İngiltere’nin Mısır’da güçlü bir devlet kurulmasını engelleyerek, sömürgelerine giden yolu güvence altına almayı amaçladığını göstermektedir. Mısır Sorunu, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun uluslararası diplomasiye daha fazla bağımlı hale geldiğini ve Avrupa’dan yardım almak zorunda kaldığını da ortaya koymuştur.

Osmanlı Devleti ve Avrupa Desteği

Londra Konferansı’nın Osmanlı Devleti için büyük bir anlamı vardı. Osmanlı Devleti, izlediği denge politikasının bir sonucu olarak Avrupa’dan destek almayı başarmıştır. Ancak, bu durum, Osmanlı’nın içsel gücünü ve bağımsızlığını koruyamayacak kadar zayıf olduğunu gösteren bir gerçekti.

Mısır Sorunu‘nun uluslararası boyut kazanması, Rusya’nın Osmanlı üzerindeki nüfuzunu artırmasını engellemiştir. Rusya, Osmanlı’nın zayıflamasından faydalanmak istemiş, ancak İngiltere’nin bu duruma müdahalesi, Rusya’nın planlarını sekteye uğratmıştır.

Fransa’nın Tutumu ve Katılmama

Fransa, Mehmet Ali Paşa‘yı destekleyen bir tutum izlemiş ve Londra Konferansı’na katılmamıştır. Fransa’nın, Osmanlı İmparatorluğu’nu zayıflatan bu duruma karşı çıkarak, Mehmet Ali Paşa’nın bağımsızlığını desteklemesi, Fransız-Osmanlı ilişkilerinin gerilmesine neden olmuştur.

Sonuç: Osmanlı’nın Zayıflığı ve Mısır Sorunu

Mısır Sorunu, Osmanlı İmparatorluğu’nun varlığını kendi gücüyle koruyamayacak kadar zayıfladığını ortaya çıkarmıştır. Osmanlı Devleti, Mısır İsyanı sırasında Avrupalı devletlerin desteğini almak için Tanzimat Fermanı‘nı ilan etmiştir. Bu ferman, Osmanlı’nın modernleşme çabalarının bir parçasıydı ve aynı zamanda Avrupa’nın Osmanlı’daki etkisini artırma arzusunun bir sonucuydu.

Sonuç olarak, Londra Konferansı, Mısır’daki sorunun çözülmesinde önemli bir dönüm noktası olmuş, ancak Osmanlı’nın iç ve dış politikadaki zayıflığını ortaya koymuştur. Osmanlı, artık kendi topraklarında bağımsız hareket edebilecek güçten yoksundu ve Avrupa devletlerinin desteğine bağımlı hale gelmişti. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonrasındaki dönemdeki zorlukların temelini atmıştır


Leave A Reply