1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı neden çıktı? Osmanlı Devleti bu savaşta hangi cephelerde mücadele etti? Bükreş Antlaşması’nın Osmanlı üzerindeki etkileri neler oldu? Savaşın perde arkasındaki diplomatik gelişmeler ve Osmanlı’nın iç karışıklıkları bu süreci nasıl şekillendirdi? Tüm detaylarıyla bu önemli savaşı keşfedin!
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya arasında gerçekleşen önemli bir askeri çatışmadır. Bu savaş, Avrupa’daki büyük güçlerin Osmanlı üzerindeki çıkar çatışmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve Osmanlı’nın iç karışıklıklarla mücadele ettiği bir dönemde gerçekleşmiştir. Bu yazıda savaşın nedenleri, süreci, sonuçları ve Osmanlı Devleti üzerinde bıraktığı etkiler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
1. Savaşın Nedenleri
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı ve Rusya arasındaki uzun süredir devam eden çıkar çatışmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Savaşın başlıca nedenleri şu şekilde özetlenebilir:
1.1. Napolyon’un Mısır Seferi ve Osmanlı-Rus İlişkileri
1798 yılında Napolyon Bonapart’ın Mısır’ı işgali, Osmanlı Devleti için büyük bir tehdit oluşturmuştu. Osmanlı, bu tehdit karşısında İngiltere ve Rusya ile iş birliği yaparak Fransızları Mısır’dan çıkarmıştı. Ancak, Rusya’nın Osmanlı topraklarındaki emelleri hiçbir zaman sona ermemişti.
1.2. Balkan Milletlerinin Kışkırtılması
Rusya, Pan-Slavizm politikası çerçevesinde Osmanlı egemenliği altındaki Balkan milletlerini Osmanlı’ya karşı kışkırtıyordu. Özellikle Eflak, Boğdan ve Sırbistan gibi bölgelerde isyanların desteklenmesi, Osmanlı’nın iç işlerini zorlaştırdı.
1.3. Osmanlı-Fransa Yakınlaşması ve Rusya’nın Tepkisi
Osmanlı Devleti, Napolyon ile ilişkilerini düzelterek Fransa’ya yakınlaşmaya başladı. Fransa, Osmanlı’yı Rusya’ya karşı kışkırtırken, Rusya da Osmanlı’nın iç işlerine müdahale etmeye devam etti. Bu süreçte Osmanlı, Rus yanlısı Eflak ve Boğdan beylerini görevden aldı. Bu durum, Rusya tarafından savaş ilanı için bir bahane olarak kullanıldı.
2. Savaşın Başlaması ve Osmanlı’nın İç Karışıklıkları
Savaş başladığında Osmanlı Devleti büyük bir iç kargaşa içindeydi. Özellikle taht değişiklikleri ve isyanlar, devletin savaş gücünü olumsuz etkiledi.
2.1. Kabakçı Mustafa İsyanı ve Padişah Değişiklikleri
- Kabakçı Mustafa İsyanı (1807) sonucunda III. Selim tahttan indirildi ve yerine IV. Mustafa geçti.
- Ancak, Osmanlı’daki güçlü devlet adamlarından Alemdar Mustafa Paşa, İstanbul’a kadar gelerek IV. Mustafa’yı tahttan indirdi ve II. Mahmut’u tahta çıkardı.
- Bu süreçte Osmanlı tahtı bir yıl içinde iki kez değişti, bu da devletin siyasi istikrarını ciddi şekilde sarstı.
3. Avrupa’daki Güç Dengesi ve Osmanlı-Rus Savaşı
Osmanlı-Rus savaşının devam ettiği sırada, Avrupa’da büyük siyasi değişimler yaşanıyordu. Bu gelişmeler Osmanlı’nın savaş politikasını da doğrudan etkiledi.
3.1. Tilsit Antlaşması (1807) ve Osmanlı Topraklarının Paylaşımı
- 1807 yılında Napolyon’un Fransa’sı ile Rusya, Tilsit Antlaşması’nı imzaladı.
- Bu antlaşma, Osmanlı topraklarının iki büyük güç arasında paylaşılmasını öngörüyordu.
- Fransa’nın bu iki yüzlü tavrı, Osmanlı’yı Batı’daki başka bir güç olan İngiltere’ye yaklaştırdı.
3.2. Osmanlı-İngiltere Yakınlaşması ve Kale-i Sultaniye Antlaşması
- Fransa’nın güvenilmez tutumu üzerine Osmanlı, İngiltere ile Kale-i Sultaniye (Çanakkale) Antlaşması’nı imzaladı.
- Bu antlaşmaya göre barış zamanında hiçbir savaş gemisi boğazlardan geçemeyecekti.
- Böylece Osmanlı, Karadeniz üzerindeki kontrolünü bir süreliğine güvence altına aldı.
4. Savaşın Seyri ve Sonuçları
Savaş boyunca Osmanlı ordusu Rus kuvvetleri karşısında zor anlar yaşadı ve belirli bölgeleri kaybetti. Ancak savaş, uzun sürmesi nedeniyle her iki taraf için de büyük bir mali yük oluşturdu.
4.1. Savaşın Ana Cepheleri
- Balkanlar: Ruslar, Osmanlı’nın Balkanlardaki topraklarına saldırarak Eflak, Boğdan ve Besarabya’yı işgal etti.
- Kafkasya: Osmanlı, Kafkasya’da Ruslarla çarpıştı ancak önemli bir başarı elde edemedi.
4.2. Osmanlı’nın Barış İsteği ve Bükreş Antlaşması (1812)
Savaşın Osmanlı için olumsuz ilerlemesi ve Rusların Napolyon Savaşları’na odaklanması nedeniyle iki taraf da barışa yanaşmak zorunda kaldı. Sonunda 1812 yılında Bükreş Antlaşması imzalandı.
Bükreş Antlaşması’nın Maddeleri:
- Eflak ve Boğdan, Osmanlı’ya geri verilecekti.
- Besarabya bölgesi Ruslara bırakılacaktı.
- Prut Nehri, Osmanlı-Rus sınırı olarak belirlendi.
- Sırbistan’a imtiyaz verilecekti.
4.3. Bükreş Antlaşması’nın Osmanlı Üzerindeki Etkileri
- İlk kez bir azınlık (Sırplar) imtiyaz kazandı. Bu durum, Osmanlı içindeki diğer azınlıkların da bağımsızlık taleplerini artırdı.
- Besarabya’nın kaybedilmesi, Osmanlı’nın kuzeydeki topraklarını daha da zayıflattı.
- Rusya, Osmanlı üzerindeki baskısını sürdürmeye devam etti.
5. Sonuç ve Değerlendirme
5.1. Osmanlı-Rus Savaşlarının Sürekliliği
Bu savaş, Osmanlı-Rus savaşlarının uzun bir serisinin bir parçasıdır. 18. ve 19. yüzyıllarda Osmanlı, Rusya ile birçok kez savaşmış ve genellikle toprak kaybı yaşamıştır. 1806-1812 savaşı da Osmanlı’nın Balkanlar ve Karadeniz üzerindeki hâkimiyetini zayıflatmıştır.
5.2. Osmanlı’daki İç Karışıklıkların Etkisi
Osmanlı Devleti, savaş sırasında yaşadığı taht değişiklikleri ve iç isyanlar nedeniyle istikrarlı bir savaş politikası yürütememiştir. Eğer Osmanlı iç işlerinde daha güçlü bir yapı oluşturabilseydi, belki de savaşın sonucu daha farklı olabilirdi.
5.3. Avrupa’da Güç Dengelerinin Değişmesi
Osmanlı bu dönemde hem Fransa hem İngiltere ile ilişkiler kurmaya çalışarak Avrupa’daki dengeyi gözetmeye çalışmıştır. Ancak, Fransa’nın ihanetine uğramış ve İngiltere ile daha yakın bir ilişkiye yönelmek zorunda kalmıştır.
5.4. Sırp İsyanlarının Başlaması
Bükreş Antlaşması ile Sırbistan’a verilen imtiyaz, Osmanlı’daki milliyetçilik hareketlerini tetiklemiştir. Bu durum, ilerleyen yıllarda Osmanlı’nın Balkanlar’daki hâkimiyetinin sona ermesine giden süreci başlatmıştır.
Sonuç olarak, 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı Devleti için büyük kayıplarla sonuçlanmış ve Balkanlar’daki Osmanlı otoritesini ciddi şekilde sarsmıştır. Bu savaş, Osmanlı’nın 19. yüzyıldaki çöküş sürecinin önemli bir dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir.